Çocukluğumuzun yetişkinliğe yansıması

Psikiyatrik destek almaya ilk gittiğimde haydi gözlerini kapat ve çocukluğuna dönelim gibi bir cümle duymadım ama anlattıklarımı kendim dinlediğimde aslında ne yaşıyor ve yaşamışsam bunların doğuş zamanının benim kendi farkındalığımın başlama tarihiyle aynı olduğunu fark ettim.

 Hepimiz biliriz ki çocuklar birbirine karşı çok acımasız olabiliyor ve okul bahçeleri , sınıflar aslında birer cinayet mekanları. En azından benim için öyleydi.Ben herkesin eksik yanını görmeme rağmen ağzımı açmazken insanlar benim fazla kilomla ayrık dişlerimle kafayı bozmuş haldelerdi.Hiçbir şey geçmez zannederken ortaokul bitmişti.Lisenin ordan acımasız olduğunu öğrenene kadar çok daha huzurlu bir insandım.İlkokulda içime bastırdığım belki  cesaret edemediğim her şey lisenin 1. yaz tatilde patlak verdi. 63 kiloydum. Hayat mükemmeldi. İstediğim her şeyi yiyebiliyordum ve gerçekten sadece tombul asla bu hakaretleri hak etmeyecek bir görünüme sahiptim ama bir tanecik sınıf arkadaşlarım sayesinde 6. senem yeme bozukluğuna sahibim.

Çocukların beraber zaman geçirdiği her an onların yetişkinliğe adım atarken önüne çıkabilecek taşların oluşması için bir zemin.Lütfen çocuklarınızı siz dahi yargılamayın ve kimsenin yargılamasına müsaade etmeyin.Okumayı geç sökebilir,matematik dersi çok iyi olmayabilir,kilolu olabilir siz destek olun, içine kapanıktır siz açmaya çalışın.Onu sevdiği aktivitelerden asla hayır diyemeyeceği şeylerden vurun.
Mutlu çocuk başarılı ve her anlamda sağlıklı bir insan olarak önünüze gelecektir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bana dair..